Boyun Fıtığı Tedavisi

Ağustos 24, 2022 0

Boyun Fıtığı Nedir?

Boyun Fıtığı Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?

Boyun fıtığı toplumda çok yaygın görülen bir hastalıktır. Boyunda 7 tane omurga- vertebra kemik yapı olarak bulunur. Bu kemiklerin arasında disk dediğimiz daha yumuşak kıkırdak gibi yapılar vardır. Bu kırkırdak yapılan boyundaki kemiklerin hareket etmesini ve üstlerine binen yüklerini dağıtmasını sağlar. Disk dediğimiz yapılar olmasaydı boyun bölgesi bir kemik blok olurdu ve hareket edemezdi. Omurgalar arasında diskin de içinde bulunduğu eklem yapıları vardır. Bunlar da omurganın, boynun hareketini sağlar.

Diskler alabileceği yükün üstünde ağırlıkla, zorlanmayla karşılaştığında genellikle iç kısımdan yırtılmaya başlarlar. Yırtılma süreci bir süre sonra yüklerin taşınmamasına ve fıtıklaşmaya neden olurlar. Fıtıklaşma yanı omurgalar arasında dışarı taştıkları zaman kolumuza ve elimize giden sinirlere ya da omuriliğe basmaya başlarlar. Bu durumda kollarda ve ellerde uyuşma başlar. Fıtıklaşma hangi seviyedeyse ona göre ellerde ve kollarda uyuşma ve ağrı ortaya çıkar. Fizik muayene ile bu seviyeyi anlayabiliriz. Fıtık olduğunu da tahmin edebiliriz.

Boyun ağrısı ile birlikte kolların ya da ellerin bazı bölgelerinde ağrı ve uyuşma olabilir. Bununla birlikte sırtın belli bölgelerine yayılabilir. Özellikle boyun hareket ettirildiğinde kolda ve elde hissedilen uyuşma, ağrı ve elektriklenme belirgin olarak artar. Özellikle boyun geriye doğru zorlanıp beklenince sinir üzerindeki bası artar, belirginleşir bu bulgular tanıyı kesinleştirmemizi sağlar.

Boyun fıtıkları yaşımız ilerledikçe fizyolojik olarak normal yaşantımız içinde oluşabilir. Boyun fıtığınızın olması her zaman ağrıya neden olduğu anlamına gelmez. Ancak omurganın genel yapısını ve gücünü bozduğu anlamına gelebilir. Eğer hastanın boyun fıtığıyla uyumlu ağrısı varsa o zaman tespit ettiğimiz boyun fıtığının anlamı var demektir.

Boyun Fıtığı Tanısı Nasıl Konur?

Omuz Tendon Yırtığı mı Boyun Fıtığı mı?

Boyun ağrısı olan hastayı değerlendirdiğimizde öncelikle ayrıntılı bir hikaye alırız ve fizik muayene yaparız. Bu incelemenin sonunda hastanın bulgularına göre asıl şikayetinin boyun fıtığı ile ilgili olup olmadığına karar veririz. Eğer hastanın boyun ağrısı kolun, sırtına eline vuruyorsa, genellikle tek taraflı olarak ve uyuşması elektriklenmesi boyundan kola doğru yayılıyorsa bu şikayetler fıtıkla ilgilidir. Ağrı gece gündüz olur. Boyun hareketleri ile artar. Bazen hasta omuzla dirsek arasında bir ağrısından bahseder. Bu durum omuz eklemi ile de ilgili olabilir, boyun eklemindeki fıtıkla da ilgili olabilir. Bunu muayene ile ayırabiliriz. Bazen de hem omuz eklemindeki bir kas- tendon yırtığı ve boyun fıtığı bir arada olabilir. Bunu da fizik muayene ile ayırabiliriz.

Hastanın sorununun boyun fıtığına bağlı olduğunu düşünrsek boyun manyetik rezonans (MR) görüntülemesi istememiz gerekebilir. Hastanın ellerinde ya da kolunda kas gücü kaybı muayenede yoksa, bu durumda acil MR istememiz gerekmeyebilir. Hastaya uygun tedaviyi ugulayıp takip edebiliriz. Tedaviden yeterince iyi bir cevap almazsak o zaman MR istememiz sorunlu hale gelir. Hastanın kolunda ya da el kaslarında kas gücü kaybı varsa ya da çok aşırı bir ağrısı varsa MR istemek gerekir. O zaman MR ile fıtığın tam seviyesini belirleyerek daha doğru bir tedavi planlayabiliriz. Omuz kas- tendon yırtığı olduğunu düşünüyorsak o zaman omuz ekleminin MR’ını istemek daha doğru olur. Çok nadiren iki bölgenin birden MR’ını görmek gerekebilir.

Direk grafiler- radyografiler ile sadece boyun kemik yapısını görebiliriz. Kemik yapının dizilimini, düzleşmiş boyun var mı, ya da boyunda kayma var mı, ya da boyun disk aralıkları daralmış mı fıtık olma ihtimali var mı bu durumları tespit edebiliriz. Kireçlenme, osteoartrit dediğimiz durumları anlayabiliriz. Fibromiyalji ya da miyofasial ağrı sendromu gibi diğer boyun ağrıları nedenleri varsa o zaman grafide ve MR’da sadece boyun omurlarında düzleşme karşımıza çıkar. Çok ileri düzleşme ya da açıda ters yöne dönme varsa boyun fıtığı benzeri bulgular verebilir. Bu durum da büyük ölçüde fizik muayene ile ayrılabilir. Hastanın boyun geriye bükülmesi ile kolunda ve elinde boyundan başlayan elektriklenme ve uyuşması oluyorsa büyük ihtimalle fıtığı var demektir. Bu manevrayla hastanın fıtıklanmış diski yani hernisi sinir üzerine basarak kolda ve elde elektriklenme ve uyuşma yapar. Boyun bölgesinde omurilikten sinirler elektrik kabloları gibi çıkıp parmak uçlarımıza kadar uzanırlar. Boyun bölgesinde fıtığın etkisiyle basıya uğradıklarında parmak uçlarına kadar ağrıya, uyuşmaya ve elektriklenmeye neden olabilirler.

Tüm bu tetkiklerden sonra bazı durumlarda elektronöromiyografi (EMG) dediğimiz tetkikle sinirlerin çalışmasını ve hızını ölçebiliriz. Bu da bize sinir boyun bölgesinde fıtık nedeniyle mi sıkışıyor yoksa kol boyunca başka bir bölgede mi sıkışıyor o durumu açıklar. Bazen karpal tünel sendromu, ulnar sinir sıkışması gibi durumlarda sinir kolda başka bölgelerde sıkışabilir. Bu durumlarda da tesadüfen eskiye dayanan boyun fıtığı ve ağrısı varsa asıl şikayet karpal tünel sendromuna bağlı ya da ulnar nöropatiye bağlı da olsa boyun fıtığı olasılığı ekarte edilmelidir. Bu ayrımı EMG ve boyun MR’ını birlikte yaparak yapabiliriz.

Boyun Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Boyun Fıtığında Manuel Terapi?

Boyun fıtığı tanısını koyduktan sonra hastanın durumuna göre çok farklı tedaviler uygulanabilir. Bu tedavilerden hangisini seçeceğimizi hastanın durumuna ve beklentilerine göre karar veririz. Hastanın  kas gücü kaybı olması, hastanın ağrısının dayanılmaz düzeyde olması tedavi seçeneklerimizi etkiler. Önemli olan hızlıca hastanın ağrısını kesip yaşam kalitesini arttırmaktır. Fıtığın yoluna girip ağrının tama yakın geçmesi 2 ayı bulacaktır. Yaptığımız tedaviler bu süreci hızlandırır, iyileşmeyi belirgin hızlandırır.

Boyun fıtığı tedavisi uygulandıktan sonra ağrı geriledikten sonra hastanın normal yaşantısına dönmesi sağlanmalıdır. Bunun için doğru egzersiz programlarına hastayı alıp takip ederiz. Basit egzersizler ya da pilates yapmaları önerilebilir. Hastanın boyun bölgesi ve hatta vücudunun diğer kısmı güçlü olursa boyun bölgesine günlük yaşam içinde binebilecek yükler azalır ve fıtığın tekrarlaması ihtimali belirgin azalır. Her fıtığı olan ya da olmayan insanın günlük yaşamın içinde çok yüksek ağırlıkta yükleri kaldırdığında fıtığının gelişmesi olduğu ihtimalinin varlığı unutulmamalıdır.

Boyun fıtığı tedavi edildiğinde aslında fıtık olan bölgede eski haline tam bir dönüş ve iyileşme olmaz. Ancak fıtık boyutu büyükse genellikle 6 ay- 1 yıl içinde en az 1/3 ü oranına gerileyebilir yani 2/3 oranında küçülebilir. Yıllar geçtikçe fıtık hiç görülmeyebilir ancak genellikle fıtık oluşmuş disk yapısı artık bozulmuştur ve eskisi gibi yeterince iyi işini yapamaz, yükleri iyi taşıyamaz ve çevre dokunun korunmasındaki etkinliği azalır. Bu nedenle egzersiz yapılması ve boyun çevresi kaslarınkorse gibi güçlenmesi önemlidir. Vücudun kalan kısımlarının güçlenmesi de koruyucu etki sağlayacaktır.

Boyun fıtığı tedavi seçenekleri:

1- Ağızdan alınan ilaçlarla tedavi: Hastanın ağrısı son 2-3 hafta içinde başlamışsa hastaya öncelikle ilaç tedavisi başlanabilir. Özellikle ağrı kesici olarak bildiğimiz bir çok ilaç sadece ağrıyı kesmez aynı zamanda antiinflamatuar- ödem çözücü etkileriyle fıtık çevresinde oluşan ödemi ve sinire basıyı azaltabilirler. Kas gevşeticiler ağrıya bağlı ortaya çıkan boyun kaslarında olan kasılmayı azaltarak ağrıyı azaltabilirler. Ancak kas kasılması boyun fıtığı durumunda vücudun geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Boyun bölgesinin kasılarak doğal bir korse haline gelmesini sağlar. Bu nedenle hastalara kas gevşetici tedavi verirken dikkatli olmak gerekir. Bu ağrı kesiciler ve kas gevşeticilerin kas içine kalça bölgesinden yapılan formları da duruma göre tercih edilebilir, daha hızlı etki sağlarlar.

Yeşil reçete ile yazılan basın narkotik ağrı kesici ilaçlar akut dönemde ağrıyı çözmede yardımcı olabilir. Doğru seçilmiş hastalarda kısa süreli kullanımları uygun olabilir. Elde ve kolda uyuşma, elektriklenme olan hastalarda nöropatik ağrı var demektir. Nöropatik ağrı ilaçları normal bildiğimiz ağrı kesicilerden daha farklı bir gruptur aynı zamanda epilepsi ilacı olaral nörologlar tarafından da önerilirler. Bu ilaçların yine kısa süreli boyun fıtığı iyileşene kadar kullanımı yaşam kalitesini arttırabilir ve yan etkileri son derece azdır. Doğru seçilen hastalarda tedaviye eklenmeleri zorunlu olabilir. İki ay gibi bir süre genellikle kullanılarak kesilebilirler. Tabii bu ilaçların hepsinin doktor kontrolünde olması gerekir.

2-Kortizon- kortikosteroid enjeksiyonları: Hastanın ağrısına ve kas gücü kaybına göre (kas gücü kaybı çoğu zaman ağrının fazlalılığına bağlı olabilir) kalçadan kas içine kortikosteroid enjeksiyonları yapılabilir. Ya da direk fıtık olan bölgenin yakınına, sinir kökü çevresine ultrasonografi eşliğinde uygulanabilir. Kortizon uygulamaları varsa kas gücü kaybının hızlı olarak geri dönmesini sağlayabilir. Çünkü kas gücü kaybı dönmediğinde hastanın acil operasyona gitmesi gerekebilir. Bu durumda hızlı doğru müdahale edebilmek son derece önemlidir. Zaman kaybetmemek gerekir. Hastanın gerekli olabilecek bir ameliyattan kurtarılmasında etkili olabilir. Bu tedaviler bazen 1 kez gerektiğinde birkaç haftayla 2 ya da 3 kez uygulanabilir. Ağrılı yöntemler değildir ve lokal ugulamalar olduğu için yan etkileri çok belirgin görülmez.

3-Fizik tedavi ve rehabilitasyon- Manuel terapi- Traksiyon: Hastaya acil ilaçlarla müdahale edildikten hemen sonra ameliyat gerekliliği yoksa fizik tedaviye başlanmalıdır. Fizik tedavi iyileşme mekanizmalarını uyarır ve iyileşmenin hızlanmasını sağlar. Fizik tedavi olarak bir takım elektrik akımları, sıcak- soğuk uygulamalar, lazer uygulamaları, derin dkouları da ısıtabilen tekar terapi dediğimiz tedaviler uygulanabilir. Hasta bu süreçlerde aynı zamanda ilaç tedavileri, enjeksiyon tedavileri ile desteklenebilir. Ya da manule terapi nadiren uygun olabilir. Traksiyon, çekme, manuel terapi gibi işlemler genellikle akut durumlar için uygun olmayabilir. Hastanın durumuna ögre karar verilmelidir. Fizik tedavinin 15-20 gün boyunca günde 1 seans olarak haftada minimun 4-5 seans uygulanması gerekebilir. Her bir seans 1- 1.5 sa olarak sürebilir. Hastanın durumuna ögre tedavilere göre gerçek süreç belli olur.

4-Ozon tedavisi: Boyun fıtığı çevresine yapılan ozon enjeksiyon tedavileri boyun fıtığının küçülmesinde oksijenlenmenin artmasını sağlayarak etkilidir. Ozon tedavisi belirgin yan etkisi olmayan bir tedavidir. Ozon tedavisi yapılırken belirgin bir ağrı yaratmaz. En az haftada 1 ya da 2 gün 5-10 seans yapılması gerekebilir. Tedavi süreci basit ve zararsızdır. Fizik tedavi ve diğer enjeksiyon yöntemlerine yardımcı bir yöntem olarak uygulanabilir. Ya da inatçı ağrı durumlarında yapılması gerekebilir.

5- PRP (Konsantre büyüme faktörü- growth faktör) tedavisi: Boyun fıtığı olan hastaların kendş kanının alınıp bir takım işlemlerden geçirilip fıtık çevresine enjekte edildiğinde fıtığın iyileşmesinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu tedavinin etkinliği hastanın durumuna göre değişir ve diğer tedaviler ile kombine edilebilir. Doğru hasta seçimi önemlidir.

6- Boyun korsesi, boyun splinti, boyunluk tedavisi: Bazı boyun fıtığı hastalarının acil durumlarda, ağrıları çok fazla ve kolda elde uyuşma gibi şikayetleri varsa, MR ile büyük fıtık tespiti yapıldıysa korse kullanmaları uygun olabilir. Korse kullanımı hastanın durumuna göre 2 hafta ile 2 ay arasında değişebilir. Hastanın durumuna göre gerektiği kadar kullanmasını sağlamak gerekir. Uzun korse kullanımı boyun kaslarının güçsüzleşmesine neden olabilir. Bu da iyileşme sürecinde olumsuz etkili olabilir.

7- Boyun fıtığı ve egzersiz tedavileri: Hastanın boyun fıtığı tedavisi yapılır, ağrısı gerilediğinde mutlakadoğru egzersizleri yapması sağlanmalıdır. Hasta doğru egzersizleri yaptığında boyun çevresi kasları, sırt, omuz ve kol kasları güçlenir. Hastanın boyun fıtığı çevresinde kas gücünün artması ile doğal bir korse oluşur. Bu da fıtığın gerilemesini sağlarve tekrarlamasını engeller. Bu durumda hasta bir takım boyun egzersizleri ile birlikte reformer pilates ya da mat pilates yapabilir, yoga yapabilir, yüzebilir. Bunları belli bir sırada ve mantıkta yapması hastanın durumu açısından önemli olabilir. Mutlaka bu konuda deneyimli bir doktor tarafından takip edilmelidir.


Yorum Bırakın

Mail adresiniz 3. şahıslarla paylaşılmayacaktır. Yıldızlı alanların girilmesi zorunludur (*)


Sibel Kibar Beyaz

Ben Doç Dr Sibel Kibar. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon doktoru olarak 2005’ten beri çalışıyorum. 2010 yılından beri uzman doktor olarak hizmet veriyorum. Ankara Tıp Fakültesi’ne başladığım ilk günden beri hedefim hep çok iyi bir doktor olmak, bana gelen hastaları anlamak.

Son İçerikler

İletişim & Ulaşım

Mimar Sinan, Cenk Apartmanı, 1394. Sk. No: 16 Kat:6 No: 12 Konak/İzmir


(0232) 332 16 65


info@sibelkibar.com

SEO & Dijital Pazarlama seogen.com.tr - Son Güncelleme 2023

Doktorumuza Danışın
WhatsApp ile Hemen Sorunuzu İletin
Merhaba,
Doktorumuza Hemen Soru Sorabilirsiniz
Call Now Button(0232) 332 16 65