Kalça ağrısı nedir, nerede, nasıl oluşur?
Kalça ağrısı şikayetiyle başvuran hastalar genellikle belden aşağıda kalçanın arka tarafında gelişen ağrıları kalça ağrıları olarak tanımlarlar. Gerçek kalça eklemi ile ilgili ağrı büyük oranda kasık bölgesinde görülür. Kasık bölgesinden dize kadar bacak ön yüzüne ve yana yayılabilir. Özellikle yere ilk basışta hasta kasık bölgesinde ağrıdan bahseder.
Kalça eklemi büyük bir eklemdir. Kalça ekleminin, kapsülünün arka bölümünde de patalojiler olabilir. Bu nedenle bazı durumlarda kalçanın arka kısmında, bacağın başladığı bölgeye yakın, arka kalça bölgesi ağrısı da olabilir. Hastanın hikayesini ayrıntılı olarak değerlendirip, iyi bir fizik muayene ile değerlendirince doğru yerin ağrısına ulaşılabilir. Bel bölgesi, kalça bölgesi birbirine çok yakın olduğu için o bölgenin hastalıkları birbiriyle çok kolaylıkla karışır. Hasta hikaye ve fizik muayene ile ayrıntılı şekilde değelendirilmezse yanlış sonuçlara varılabilir. Bu noktada direk grafi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) istendir. Bunların sonuçlarıyla karar verilir. Hastanın yaşı ileriyse fizyolojik olarak yaş ilerledikçe büyük fıtıklar oluşabilir. (Bel fıtığı bölümünde bu ayrıntılı olarak anlatılıyor. Bel fıtığı bel omurları arasında kıkırdağa benzer daha yumuşak disk denilen yapıların yıllar içinde zedelenmesiyle yırtılarak fıtıklaşmaya neden olabilir. Bu fıtıklar yıllar içinde yavaş yavaş geliştiği için ağrıya neden olmayabilir ve MR ile görüldüğünde ağrı nedeni zannedilebilir.) MR ile bel fıtığı tanısı konarak ağrının nedeni buna bağlanabilir. Bu olabilecek durumlar sonunda yanlış bölgenin ameliyat- cerrahi olması sonucu çıkabilir. Son ederece dikkatli olmak gerekir. Hasta bu durumda amelyat olsa bile ağrısı geçmeyebilir. MR ile görülen her bel fıtığı o anda ağrıya neden olmayabilir. Hiç ağrıya neden olmayabilir.
Tüm bu nedenlerle kalça ağrısı değerlendirmesi zordur, deneyim gerektirir. Ya da hem bel fıtığı hem kalça sorunu birlikte olabilir. Bu durumda gerçekten yaşam kalitesini bozan yürümeye engel olan ağrının iyi değerlendirilip bulunması gerekir. Her bel fıtığı bel ve bel altı kalça bölgesinde siyatik benzeri ağrı yapmaz. Bunun unutmamak gerekir.
Kalça ağrısı nedenleri, ağrıya neden olan hastalıklar nelerdir?
Kalça ağrısı tanısı nasıl koyarız?
Kalça ağrısı ile başvuran hastanın ağrısı en çok kasık bölgesinde olur.Kasık bölgesinde dize kadar ön bacakta ağrı olması genellikle kalça eklemi ile ilgilidir. Ayrıntılı fizik muayene ve hikaye ile tanı konabilir. Sonrasında çekilen direk grafiler ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile tanıdan emin olunur. Fizik muayene ve hikaye bilgileri ile MR sonuçları birlikte değerlendirildiğinde tam olarak sorunun ne olduğu anlaşılabilir. Hatta bazı durumlarda anlaşılması için enjeksiyonlar yapılması gerekebilir. MR bize her zaman doğru sonuçları vermez. MR’da sorun olsa bile hastanın ağrısının nedeni MR ile gördüğümüz sorun olmayabilir. Her şey birleştirilince ancak deneyimle doğru tanı konabilir.
Anlayamadığımız durumlarda kalça, bel, diz gibi çevre bölgelere kortikosteroid veya ağrı kesici, anestezik maddeler ile enjeksiyon yaparak, ağrının. Bir süre geçip geçmemesini takip ederek de tanı koyabiliriz. Bu enjeksiyonları ultrasonografi ile görerek yaparız ve hangi bölgeye girdiğimize emin oluruz. Bu son derece önemlidir. Enjeksiyon yaptığımız bölgede kısa süreli de olsa ağrı iyileşiyorsa ağrının asıl kaynağını bulmuş oluruz ve fizik tedavi ya da manuel terapi gibi başka yöntemlerle tedavi etmeyeceksek de operasyonun da ya cerrahinin gerekiyorsa nereye yapılacağına karar veririz. Kararımızın da doğru olduğuna emin oluruz.
Kalça ağrısı nedenleri:
Kalçada kireçlenme- osteoartrit:
Kalça ekleminde, yani kasıkta ağrısı olan hasta özellikle ayağını yere bastığında ağrısı olduğunu söylüyorsa ve ileri yaşta yavaş yavaş ilerlemiş olan bir ağrıysa nedeni kireçlenme- osteoartrit olabilir. Osteoartrit olduğunda hem eklem kıkırdağında hem de eklem çevresindeki kemik yapılarda sorunlar olur. Kemik yapılardan osteofit dediğimiz minik kemik çıkıntılar çıkabilir, eklem aralığı daralabilir, ve eklemin bazı hareketleri kısıtlanabilir. Bu durumun gelişmesine neden olan doğuştan bir kalça eklemi sorunu, ya da travma hikayesi olabilir.
Femoroasetabular sıkışma- impingement sendromu
Kalça eklemini oluşturan iki kemik yapı vardır. Bunlardan birisi femur dediğimiz üst bacak kemiğinin topa benzeyen bir baş kısmı ve pelvis dediğimiz kalça kuşağını oluşturan kemiğin sokete benzeyen asetabulum parçasıdır. Kalça eklemi top – soket görünümünde bir eklemdir. Bu top ve soket kısımların arasında normal bir aralık olması gerekir. Bu aralık bazen doğuştan dar olabilir. İşte bu duruma femoroasetabular sıkışma sendromu denilir. Bu olduğu durumlarda daha genç yaşlarda kalça eklem yapısında bozulma ve ağrı ortaya çıkabilir.
Osteonekroz
Kalça eklemini oluşturan kemik yapılardan özellikle femur dediğimiz kısımda bir çeşit erime ortaya çıkabilir. Bu çocukluk çağında (Perthes) ortaya çıkabilir ya da erişkin dönemde de ortaya çıkabilir. Kesin nedeni bilinmemektedir. Kortizon kullanmanın nedenlerden birisi olduğu bildirilmektedir. Bu hastalarda çok fazla kalça ekleminde ağrı, hareket kısıtlılığı gelişir. Yıllar içinde eklemin yapısı belirgin şekilde bozuluk. Uzun takip ve çeşitli ağrı tedavileri uygulanarak protez takılması geciktirilmeye çalışılır. Genellikle son aşamada total kalça protezi takılması gerekliliği ortaya çıkar.
Trokanterik bursit
Kalça ekleminin yan tarafında, femur dediğimiz üst bacağın uzun kemiğinin yan tarafında trokanter majör dediğimiz bir kemik çıkıntı bulunur. Bu kemik çıkıntının üstünde burs dediğimiz bir yapı vardır. Burs yapıları diz, omuz gibi diğer eklemlerin çevresinde de bulunan yastık benzeri kemikle kas gibi yumuşak dokular arasına giren destek yapılardır. Burs yapıları bazı durumlarda zorlanarak içinde ödem- sıvı birikir. Bir çeşit iltihap olur ama içinde bakteri olmayan antibiyotikle çözülmeyen bir iltihap olur. Bu durumda ciddi ağrıya neden olabilir. Gece üstüne yan yatmakla o bölgede ağrı olabilir, gündüz hareketle bacak yanına yayılan ağrıya neden olabilir.
Bursit
Kalça eklemi çevresinde bulunan burs dediğimiz yapıların iltihabına bursit denir. Bursit kalçanın yan tarafında, arka tarafında bölgelerde olabilir. İçinde iltihap olur ve değişik yöntemlerle tedavi edilebilir. Fizik tedavi, ultrason eşliğinde enjeksiyonlar (kortikosteroid gibi), bazen travma sonucu olan bursitlerde, burs yapısı içerisinde kan toplanabilir ya da aşırı bir sıvı artışı olabilir, bu durumlarda içerdeki sıvının ultrason eşliğinde boşaltılması gerekebilir.
Tendinit, kas ve bağların zorlanması, yırtığı
Kalça çevresinde bir çok kas ve kasların kemiğe yapışma noktasında bulunan tendonlar ve bağ yapıları vardır. Bu yapılar kronik sürekli olan minik travmalarla ya da akut olarak ortaya çıkan daha büyük travmalarla aniden zorlanabilirler. Zorlanma durumunda minik yırtıklar, kopmalar görülebilir. Bu durumlarda zorlanma bölgesinde şişlik, ısı artışı, ağrı ortaya çıkar. Bu ağrılar hastanın yürümesine, oturmasına, gece rahat uyumasına engel olabilir. Tedavisinde ilaç tedavileri, ultrason eşliğinde yapılan kortikosteroid enjeksiyonları, ozon ve prp gibi uygulamalar etkili olabilir. Fizik tedavi işlemleri yırtığın ve ödemin iyileşmesini uyarabilir ve sonrasında hastaya yapması gereken egzersizler öğretildiğinde durumun tekrarlamasına engel olunabilir.
İskiofemoral sıkışma- impingement sendromu
Kalçanın arka kısmında , tam bacakla kalça kaslarının birleştiği bölgede femur dediğimiz üst bacak kemiğinin tuberkulum minus denen çıkıntısı ile, pelvis kemiğinin iskium pubis denen çıkıntısı arasında bir boşluk vardır. Bu boşluktan siyatik sinir geçer. Bu bölgede bazen kemik yapılara bağlı, bazen o bölgede bulunan kas yapılarının zorlanmasına bağlı darlık gelişebilir. Bu durumda siyatik sinir o bölgede sıkışabilir. Siyatik sinir sıkıştığında bacak arka tarafına yayılan ağrı olabilir. Siyatik sinir sıkışmadan sadece o bölgedeki kas yapılarının zorlanmasıyla da ağrı gelişebilir. Bu hastalıkların tanısı manyetik rezonans görüntüleme (MR) yapılarak konabilir. Tedavide o bölgeye yapılan fizik tedavi, ultrason eşliğinde kortizon ve ozon uygulamaları, bazı durumlarda prp, proloterapi uygulamaları yapılabilir. O bölgeyi germeye ve açmaya yönelik egzersizlerin mutlaka hastaya öğretilmesi ayrıca gereklidir.
Priformis sendromu
Priformis kası, kalçanın arka bölgesinde, derinde bulunan bir kas yapısıdır. Priformis kası dışardan görülebilen bir kas değildir. Bu kasın altından siyatik sinir geçerek bacak arkasına uzanır. Bazı durumlarda nu kasta kasılma ve zorlanma gelişebilir ve bu durumda kasın altında siyatik sinir sıkışabilir. Siyatik sinirin sıkışmasıyla bacak arkasına ayağa kadar yayılan ağrı ve uyuşma şikayeti olabilir. Oturma sırasında şikayetler belirgin olarak artar. Oturulduğunda priformis kası üzerine oturulmuş olur ve kas altındaki siyatik sinire daha fazla bası yapar, sinirin çevresinde olan ödem nedeniyle de ağrı oluşur. Ayağa kalkmak, yürümek, bacak bacak üstüne atmak gibi durumlar ağrının azalmasını sağlayabilir. Hastalar sıkışma olan taraftaki kalçayı hafif kaldırarak, o bacaklarını diğer bacaklarının üzerine atarak oturduklarında ağrıda azalma olduğunu belirtirler.
Kalça ağrısı tedavisi nasıl yapılır?
Kalça ağrısı ile başvuran hastanın ayrıntılı hikayesi alınıp, fizik muayenesi yapılır. Tanı hastanın yaşına, travma olup olmamasına göre değişiklik gösterir. Hastanın direk radyografisi istenerek kemik yapılar değerlendirilebilir ya da MR çekerek hem kemik yapılar hem de çevre kas ve bağ dokulardaki patalojiler görülebilir. Hastanın kalça ağrısına neden olan patalojisi belirlendikten sonra, hastalığın kalça eklemindeki yerine ve hastanın yaşına, günlük aktivitesine göre hangi tedavinin yapılacağına karar verilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon
Her türlü kalça ağrısında fizik tedavi güvenle uygulanabilir. Fizik tedavide hastanın kalça ağrısının nedenini belirleyerek doğru bölgeye bazı işlemlerin yapılması önemlidir. Kalça eklemi çok büyük bir eklemdir ve çevre yapılar da geniş bir alana yayılmıştır. Örneğin hastanın her hangi bir kas bölgesinde yırtığı, siyatik sinir sıkışması ya da eklemin önünde ya da arkasına bir zedelenme varsa ağrıya neden olan sorun tam olarak neredeyse o bölgeye fizik tedavi ajanlarının uygulanması doğru olur. Derinde bulunan bir eklem olduğu için derine etkili olabilen fizik tedavi ajanlarının seçilmesi ve uygulanması başarıyı arttırır. Fizik tedavi genellikle 15-20 gün süreyle uygulanır ve günlük 1- 1.5 sa kadar sürebilir. Sıcak soğuk uygulamalar, bazı elektrik akımlar uygulamaları, lazer, tekar terapi, ESWT uygulamaları hastanın durumuna göre yapılabilir. Tedavi sürecinde farklı ajanlar denenip, değişiklikler yapılabilir. Bunun için bu ajanların kullanımıyla ilgili deneyimli olmak gerekir. Hastaların haftalık takipleri ve gelinen noktanın aralıklı doktor tarafından değerlendirilmesi tedavin doğru ilerlemesi için önemlidir.
Eklem içine ultrason eşliğinde kortizon uygulaması
Hastanın eklem içinde ağrıya neden olan özellikle kasık bölgesinden ön bacak bölgesine yayılan, yürümekle ağırlık vermekle ağrısı olan durumlarda hastanın kalça ekleminin içine kortizon uygulamaları yapılabilir. Kortizon uygulamaları hızlı ve etkili bir sonuç veriri. Kalça eklemi derinde bir eklemdir, ultrason ile kalça eklemini görerek enjeksiyon yapmak başarı oranını belirgin arttırır. Kortizon uygulamasının bazı kuralları vardır. Bir ekleme yılda 2-3 kereden fazla uygulanmaması, hayat boyun aynı eklemin içine 20 kereden fazla uygulanmaması gerekir. Eklem içine direk olarak yapıldığı için sistemlere geçişi fazla değildir. Bu nedenle bilinen kortizonun yan etkilerinin görülmesi olasılığı çok düşüktür. Bir kerelik bir uygulama olduğu için de kortizonun kronik dönemde çıkabilecek yan etkileri de ortaya çıkmaz.