Serebral palsi hastalığı nedir?
Serebral palsi iyileşen bir hastalık mıdır?
Serebral palsi bebeklerde, yenidoğanlarda ortaya çıkan, gebelik sürecinde (annede ya da bebekte) , doğumda ya da doğumdan sonraki ilk 2-3 yıl içinde gelişen bir takım hastalıklara bağlı ortaya çıkabilecek beyindeki kan akımının oksijenlenmenin bozulmasına bağlı, beyinde bazı bölgelerin nöron dediğimiz sinir hücrelerinin ölmesiyle karşımıza çıkan bir hastalıktır.
Serebral palsiye neden olan hastalık o anda olur ve biter. Bebeğin beyninde kalan hasar kalıcıdır ancak ilerlemez. Bebekler doğduklarında normal süreçte bir takım gelişim basamaklarından geçerek büyürler. Bu gelişim basamakları serebral palsili bebeklerde çok daha yavaş olarak ortaya çıkabilir. Gelişimin ne kadarının ortaya çıkabileceği beyindeki hasarın miktarına, yerine bağlıdır. Bu çocuklar da normale yakın gelişebilir ya da hayatlarını kendi başlarına sürdürebilecekleri düzeyde gelişebilir ama bunun için doğru şekilde takip edilmeleri gerekir. Gelişim normalden yavaş gideceği için iyi bakılmazlarsa hasara bağlı olarak eklemlerinde harekette kısıtlılık, kas güçlerinde kayıp, bunlara bağlı yürüme bozuklukları, denge bozuklukları ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda kaslarda olmaması gereken aşırı kasılma durumu yani spastisite olabilir, bazen de kasılması gerektiği kadar kasılmayabilir yani tonus düşüklüğü olarak bildiğimiz hipotoni gelişebilir. Her iki durum da gelişimi olumsuz yönde etkiler. Bu durumların her ikisin tedavisi birbirinden farklıdır. Hastanın durumuna göre seçim yapmak gerekir.
Hastalık aslında ilerlemediği için asıl sorun takibin ve tedavinin, çocuğun bakımının yanlış olmasıdır. Serebral palsili çocukların hepsinde klinik farklı olabilir. Klinik durum fizik muayene ile doğru şekilde belirlenmeli ve çocuğun hareket edebilmesi, yürüyebilmesi, ellerini kollarını kullanabilmesi için doğru zamanda doğru tedavi uygulanmalıdır. Çocukların büyümesi gelişmesi devam ettikçe fizik muayene bulguları değişir. Çocuk ergenlik dönemine gelip, boy uzaması tamamlanana kadar çok iyi takip edilmeli ve doğru zamanda doğru tedavilere yölendirilmelidir. Bu da ancak sürekli doktor kontrolleri ve aralıklı fizik tedavi ve rehabilitasyon ve birlikte gerekirse botulinum toksin uygulamaları ile olur. Herşey olması gereken zamanda doğru şekilde yapılırsa çocuk beynindeki hasarın izin verdiği ölçüde, olabileceğinin en iyisi olan beden gücü durumuna gelebilir. Yani kendi kapasitesini en yüksek düzeyde kullanabilir.
Serebral palsi nedenleri nelerdir?
Serebral palsi annenin gebelik sürecinde annede ya da bebekte olan, doğumda ortaya çıkabilen ya da doğduktan sonraki ilk 2-3 yıl içinde ortaya çıkabilecek hastalıklar, ters giden durumlar sonucu ortaya çıkar.
Gebelik sürecinde annede ortaya çıkabilecek ya da bebekte çıkabilen enfeksiyon hastalıkları, gebelik sürecinin annede ortaya çıkabilecek bazı hastalıklarıyla erken sonuçlanması ve bebeğin erken doğması, düşük doğum ağırlığında olması neden olabilir. Doğumun uzun sürmesi, bebeğin çok yüksek ağırlıkta olması ya da ters gelmesi nedeniyle doğumun zor doğuma dönmesi, kordon dolanması, bebeğin doğmadan önce içinde beklediği sıvının artması ya da azalması, bebeğin anneye bağlandığı kordona dolanması ve sıkışması, ikiz ya da üçüz gebelikte yine bebeklerin sıkışması ya da iyi beslenememesi gibi durumlar neden olabilir. Bebeğin geç doğması nedeniyle anne karnında gereğinden uzun kalması da bazı komplikasyonlara neden olup serebral palsi ile sonuçlanabilir. Doğduktan sonra yenidoğan sarılığı olmaları, şeker hastası olmaları, epileptik nöbet geçirmeleri gibi durumlar, bunlara bağlı bebekte beyinde kanama ya da tıkanıklık gibi durumların olması serebral aplsi dediğimiz bebeğin beyninde kalıcı hasarın ortaya çıkabileceği hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
Serebral palsinin orataya çıkış nedeni yine de kesin değildir. Bu nedenler ortaya çıkmışsa bunlar çıktığı için mi bebek serebral palsi olmuştur, yoksa zaten bebekte tıbbi olarak bilmediğimiz bir hastalık olup, bu hastalık nedeniyle mi zor doğum olmuştur, ya da doğum sonrası bir sorun ortaya çıkmıştır bunu tam olarak bilme şansımız yoktur. Bu nedenle nedenin ne olduğundan bağımsız olarak bebeğin ayrıntılı olarak değerlendirilip kalan kas iskelet sistemi sorumlarının ve eşlik edebilecek diğer sorunların tespit edilmesi, bu sorunlara göre ayrı ayrı tedavilerin planlanması ve takip edilmesi son derece önemlidir.
Serebral palsi ortaya çıkmışsa çocuğun artık neden olduğundan çok sonuçlarına odaklanılarak büyüme çağını olabileceğinin, kendi kapasitesinin en iyi olabileceği durumunun sağlanacağı şekilde sürdürülmesine çalışılması önemlidir. Bunun için de çocuğun bu konuyla ilgilenen bir hekim tarafından düzenli takip edilip, gereken zamanlarda fizik tedavi ve rahabilitasyona alınması ve gereken diğer tedavilerin uygulanması büyüme çağının tamalanacağı ergenlik dönemine kadar bu sürecin devam edeceği bilinmelidir.
Serebral palsi tedavisi nasıl yapılır?
Serebral palsi tedavisi planı için öncelikle ayrıntılı bir fizik muayene yapılır. Bu noktada çocuğun yaşı ve fonksiyonel düzeyi çok önemlidir. Oturabiliyor mu, ayakta dik durabiliyor mu, yürüyebiliyor mu, ellerini, kollarını nasıl kullanıyor tek tek değerlendirilir. Serebral palsinin tipine göre kaslarında aşırı bir kasılma yani spastisite olabilir, ya da kaslarında olması gerekenden az bir kasılma, yumuşama yani hipotoni olabilir. Her iki durumun tedavisi birbirinden farklıdır. Denge bozukluğu değerlendirilir. Kas iskelet sistemi sorunları yanında konuşma, yutma bozukluğu gibi sorunlar eşlik edebilir.
Serebral palsi olan çocuğun kas güçlerine kas testi ile bakılır. Bu kas testinde 1 kas gücü hiç yok, 5 tam kas gücü demektir. Eğer daha önce doğru rehabilitasyon yapılmadıysa spastisite yani aşırı kasılmaya ve doğru hareketlerin yapılmamasına bağlı eklem hareket açıklıklarında kısıtlılıklar olabilir. Mesela ayak bileğinde aşırı kasılmaya ve yürüyememeye bağlı eklem hareketinde kısıtlılık gelişmiş olabilir. Bu durumda amacımız ayağa kaldırmaksa mutlaka bu eklem açıklığının tama yakın sağlanması gerekir. Eklem kısıtlılığına neden olan asıl durum spastisite yanı aşırı kasılma ise botulinum toksin ile kasın gevşetilmesi gerekebilir. Botulinum toksin enjeksiyonu ile kas gevşeme kabiliyeti kazandırıldıktan sonra, güzel bir rehabilitasyon süreciyle eklem açıklığı ve eklemin bulunduğu bölgedeki kasın hareketi sağlanabilir. Bunların doğru zamanlarda yapılması son derece önemlidir. Hipotonik ve denge bozukluğu olan bir çocuksa kasların güçlendirilmesi, yapamadığı hareketleri yapabilmesi için onlara yönelik çalışılması ve denge bozukluğuna yönelik aktiviteler yapılması sağlanır.
Rehabilitasyonun öncelikle fizyoterapistle çalışılan kısmı en önemli kısmıdır. Bununla birlikte bazı durumlarda robotik rehabilitasyon sistemleri kullanılması gerekebilir. Bu robotik sistemler yürüme için bacaklara kullanılabilir, ya da kolların ve ellerin hareketinin geliştirilmesi için farklı robotik sistemler kullanılabilir. Sanal rehabilitasyon sistemleriyle eğlenceli bir şekilde geliştirilmesi hedeflenen kasların ve eklemlerin çalıştırılması planlanabilir. Havuz terapisi bazı kasların güçsüzlüklerinde, denge bozukluklarında etkili bir tedavidir. Havuz terapisi tedaviye gerektiği zaman eklenebilir. Tüm bunların hangi anda kullanılması gerektiğine karar vermek tecrübe gerektirir. Her hasta robotik rehabilitasyon sistemlerinden ya da havuz terapisinden fayda görmeyebilir. Bu tedavi şekillerinin kullanılmasının gerekmediği zamanda kullanılması boşuna zaman ve para kaybı olur.
Serebral palsi tedavisi ne kadar sürer? Günlük ne kadar zaman ayrılır?
Serebral palsi tedavisi tanı konulduktan itibaren başlanabilir. Serebral palsi tanısı 1 yaş civarı net olarak konulur. 1 yaşa kadar serebral palsi varlığını tespit etmek için de bir çok yöntem vardır. Kas iskelet sisteminin gelişip çocuğun katılımının sağlanabildiği zamanda yapılan tedavi daha etkili olur. Bu gelişim sağlanana kadar aileye evde çocuğun gelişiminin uyarılmasını ve hızlandırılmasını sağlayacak tedavi planları yapılabilir.
Tedavi planı çocuğun yaşına, katılımına, gelişimine ve klinik düzeyine göre planlanır. Sadece hiç oturmamış ve oturması hedeflenen bir çocuğun tedavisi ile yürümek üzere olan ve yürümesi kısa bir süre içinde hedeflenen çocuğun tedavisi tamamen birbirinden farklıdır. Bazı durumlarda çocuğun hareket etmesine engel olan bir spastisitesi varsa ve bu botulinum toksin uygulaması ile çözülecekse tedavinin öncesinde enjeksiyon yapılır. Sonrasında tedavi daha etkili olabilir.
Günlük tedavi seans sayısı 1 seanstan 3-4 seansa kadar değişebilir. Fizyoterapistle egzersiz yaptığı seansı temel seansıdır. Bu seanstan sonra gerekiyorsa robotik rehabilitasyon sistemleri, sanal rehabilitasyon sistemleri ya da havuz terapisi eklenebilir. Fizyoterapistle seans sayısı da çocuğun durumuna göre arttırılabilir ya da gün içine bölünebilir.
Serebral palsi rehabilitasyonu planlanan bir çocuk için ulaşabileceği bir hedef nokta belirlenir. Bu hedefe ne kadar zamanda ulaşabileceği tecrübe gerektirir. İlk rehabilitasyon uygulamaları 45 gün ile 3 ay arasında değişebilir. Daha uzun da olabilir. Rehabilitasyonun ne kadar süreceği çocuğun katılımına, rehabilitasyona alınan cevaba da bağlıdır. Rehabilitasyon sürecinin içinde çocuğun gelişimi doktor, fizyoterapist ve aile tarafından da gözlenerek sürecin ne kadar devam edeceğine karar verilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanıp belli bir hedefe ulaşıldığında devamlılık için özel eğitimle devam edilebilir ya da tedavi sıklığı hafta içinde azaltılabilir. Çocuğun boyu uzadığı sürece yani en az ergenlik dönemine kadar rehabilitasyon ihtiyacı aralıklı olarak olacaktır. Çocuk uzadıkça kemik boyu uzar ancak kas boyu kasılma yani spastisite nedeniyle yeterince uzayamayacağı için yoğun her gün yapılan rehabilitasyon ihtiyacı gelişir.
Tüm bu süreç konuyla ilgili bilgisi olan fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi tarafından takip edilir ve yönetilir. Fizyoterapist, doktor, aile, gerektiğinde yutma terapisti, konuşma terapisti ve diğer branş hekimleri hep birlikte ekip olarak çalışmalıdır.